Arşiv

Posts Tagged ‘Atatürk Devrimleri’

Mahsa Amini

İran gibi dünyanın en eski ve büyük uygarlıklarına ev sahipliği yapan ve zengin bir kültüre sahip olan bir ülke, bu insanlık adına utanç verici koşul ve uygulamaları hak etmiyor.

Çağdaşlaşma, aydınlanma ve yurttaşlık hakları yıllarca süren ve büyük mücadelelerle elde edilebilen kazanımlardır. İyi korunması gerekir!
Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ün ve devrimlerinin önemi, bu ağır ibretlik durumda bir kez daha değerini ve vazgeçilmezliğini ortaya koymuştur… OK

(Sanatçı, Ahmad Siar Sadr)

Yeni Atatürkler Gerekir!

“Gel artık Atam, sen kalk artık, toprağa ben yatam”, “Bir daha gel Samsun’dan” gibi sözler, deyimler vardır. Hatta veciz sözler olarak da değerlendirilir. Ancak ben hiç de doğru olduğuna inanmıyorum.
Ne yapsın daha? Koca vatanı kurtarmış, hiçten var etmiş. Alfabesinden tut kıyafetine, şapkasına kadar derlemiş toparlamış. İnce ince oya gibi işlenmiş devrimleri kaç ülkeye nasip olmuş?

Zanaatçısından sanatçısına, doktorundan öğretmenine, köylüsünden kentlisine, çiftçisine dek tümünü ayrı ayrı onurlandırmış, her meslek grubu için insanca şartlar yaratmış…
Dünyada birçok ülkenin kadınında bulunmazken seçme seçilme hakkını kazandırmış…
Çocuklara bayram hediye etmiş! Bayram! Ötesi var mı?
Hakkı, hukuku, adaleti kendi adil duruşuyla öğretmiş, çağdaş hukuk sistemlerini, yasalarını örnekleyerek topluma adapte etmiş.

Doğa sevgisini, merhameti, vicdanı engin yüreğinin derinliklerinde yaşamış, bir çiçeğin açmasını bir koca savaşı kazanmakla bir tutarak, bir ağaç kesildi diye utanmadan, mertçe ağlayarak, askeri doymadan kendisi sofraya oturmayarak hissettirmiş.

Bir uygarlığın tarihi ve dilinin ne denli değerli olduğu bilinciyle, incelenmesi ve geleceğe taşınabilmesi için kurumlarını kurmuş.

Nutuk ile birlikte ikisinin Almancadan Türkçeye çeviri, diğerlerinin ise kendisi tarafından bizzat kaleme alınan askeri, siyasi ve medeni bilgileri içeren ve birisi de geometri kitabı olmak üzere dokuz kitap yazmış. Tarihinden felsefesine, hikayesinden romanına, dört bine yakın (3997) kitap okumuş.
Yetmemiş, Gençliğe Hitabe’yi yazmış.
İstikameti aydınlık, çağdaş medeniyet olan detaylı bir yol haritası bırakmış…

Hala çıksın gelsin diye bekliyorsak hiç bir şey anlamamışız demektir!

Köy Enstitüleri ile ilgili bir anektod vardır; Mecliste dönemin Milli Eğitim Bakanı ile büyük tartışmalar yaşanmaktadır.
Şikayet de şu:
“-Orada okuyan tüm köylü çocukları kendilerini Atatürk sanıyor.”
Efsane bir cevap verir Hasan Ali Yücel, “Elbette öyle olacak” der. ” O çocukların her birinin birer Atatürk olması umudumuzdur.”

Atatürk geri gelmeyecek!
O çocukların Atatürk olma zamanı geldi!

Silinemez!

Silinmedi!
Silinemedi!
Silinemeyecek!

Laik Türkiye Cumhuriyeti

“Türkiye laiktir laik kalacaktır”ın anlamı, Türkiye ulusal devlettir ve ulusal devlet olarak kalacak, Türkiye üniter devlettir ve üniter devlet olarak kalacak, laiklik ulusal birliğin çimentosudur, modern demokratik devletin bileşeni ve birleştirenidir, ulusal bağımsızlıktır, bence…

Karanlığı İdrak Edebilmek

“Kimse ışığı hayal ederek aydınlanmaz. İnsanı aydınlatan karanlığı idrak etmektir.”
– Carl Gustav Jung

(Sanatçı, Hicabi Demirci)

Cehalet

“Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.”
– Mustafa Kemal Atatürk

Kadınlarımız

Tam 86 yıl önce bugün, 8 Şubat 1935’te TBMM 5. dönem seçimleri yapıldı. Bu seçimlerde Türk kadını da ilk kez seçme ve seçilme hakkını kullandı; 1935’te 17 kadın milletvekili meclise girdi.

İsmet İnönü’nün ifadesiyle Atatürk’ün en ileri iki devriminden biri harf devrimi, diğeri kadın devrimidir. (Abdi İpekçi, İnönü Atatürk’ü Anlatıyor, s. 47).