Atatürk & Cumhuriyet
“Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk & Cumhuriyet
“Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk & Cumhuriyet
“Tam bağımsızlık denildiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Yaşasın Cumhuriyet
Şerefli bir yaşamın bedeli, her ne olursa olsun ödenir. Küçük oyunlar, küçük oyuncularındır. Onlar, okyanusta boğulmanın adabını bilemezler! Cumhuriyet erdemdir. Özü laikliktir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. doğum gününü kutlamak, bu günü hakkınca yaşamak bize yakışandır, olması gerekendir…
Atatürk’ün çocukları olarak atamızı hasret ve özlemle anıyoruz.
“Cumhuriyet, fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. …
Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.”
– Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Cumhuriyeti
Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşında!
Kutlu olsun…
Karanlıktan Aydınlığa
KEREM GİBİ
Hava kurşun gibi ağır! !
Bağır bağır bağır bağırıyorum.
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum…
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem gibi yana yana…
«Deeeert çok, hemdert yok»
Yüreklerin kulakları sağır…
Hava kurşun gibi ağır…
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım Kerem gibi yana yana.
Ben yanmasam
Sen yanmasan
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır bağırıyorum…
Koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum..
– Nazım Hikmet
Mustafa Kemal
Mustafa Kemal
“…
Elsiz ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal
Hani bir vakitler Kubilay’ı kestiler
Çün buyurdun kesenleri astılar
Sen uyudun asılanlar dirildi
Mustafa’m Mustafa Kemal’im
…”
– Attila İlhan
Onlar
Onlar
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına;
– çürüyen diş, dökülen et-,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet
– Nazım Hikmet
ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
Gerçeklerin peşinde yılmadan koşan, gizlemeden, çarpıtmadan toplumu aydınlatan tüm ÇALIŞAN GAZETECİLER’in GÜNÜ kutlu olsun…
Sitting Bull
Oturan Boğa
1831-15 Aralık 1890
ABD ordularına karşı savaşan son Kızılderili kabile şefi…
Oturan Boğa’nın beyazlar üzerine yaptığı bir konuşmadan kesit:
“(…) Sahip olma isteği onlarda bir hastalık olmuş. Bu insanlar, zenginlerin bozabileceği ama yoksulların bozamayacağı birçok kural koymuşlar. Yönetici olan zenginleri güçlendirmek için yoksullarla güçsüzlerden vergiler alıyorlar. Bizim annemizin, toprağın, kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar; toprağı binalarıyla ve öteki süprüntüleriyle çirkinleştiriyorlar. Bu millet, baharda yatağından taşarak, yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor. (…)”